Bir Memleket Düşünün

Kurnazın biri alışveriş yapmaya çıkmış. Vitrinde bir ceket beğenmiş, girmiş içeri.

-Bu kaç para?

-Onbeş lira.

Kurnaz yüzonbeş lira anlamış.

-Düz hesap yüz olsun.

-Yanlış anladın elli demiştim.

-O zaman yirmibeşe ver de alayım.

***

Bir memleket düşünün ki hiçbir şeyin fiyatı sabit değil. Hiçbir şeyin ederi belli değil. Bütün etiketler sahte…

Bir memleket düşünün ki başkalarını aldatmayı akıl ürünü olarak sayan bir kültürde ticaret yapılsın.

Bir memleket düşünün ki pazarlık sünnet olsun.

Bir memleket düşünün ki emeğin, sermaye karşısında standardı olmasın.

Memlekette sermaye, üreten karşısında her zaman üstün konumdadır. Emek gücünü satmaktan başka çaresi olmayanın sermaye karşısında pazarlık payı kalmaz. Aç kalmamak için ya fiyatlar ederinden yüksek tutulur ya da ederinden düşük satılır. Kim kime denk getirirse…

Bir memleket düşünün ki emek gücünün gerçek değeri elde edilemesin.

Bir memleket düşünün ki inşaatlarında, siyasetinde, ibadetinde, okullarında, hastanelerinde pazarlık yapılsın.

Bir memleket düşünün ki pazarlıkla insan olunsun.

Bir memleket düşünün…